ALANINDA, ALMADAN ALDI DİYENİNDE….

KGC BAŞKANI KARDEŞ EREĞLİ'YE KÖTÜ PATLADI!

  Kozlu Gazeteciler Cemiyeti (KGC) Başkanı Tansel Kardeş Ereğli Basınında çıkan ve kendisi üzerinden CHP 5’inci sıra Milletvekili Adayı Buket Müftüoğlu’nu yıpratmak amaçlı olduğunu ifade ettiği bazı haberler ve Ereğli Gazeteciler Derneği (EGD) Başkanı İ. Necati Günay’ın yine kendisi üzerinden Buket Müftüoğlu’na yönelik eleştirilerine karşı kaleme aldığı yazı ile çok sert bir şekilde cevap verdi. Kardeş yazısında şunları dile  getirdi; ALANINDA, ALMADAN ALDI DİYENİNDE…. Zonguldak’ın (!) Ereğli ilçesindeki bir kısım Basın (!)  CHP’nin 5’inci sıra Milletvekili adayı Buket Müftüoğlu’na  ‘‘Hayâsızca’’ saldırıyor! Bir gazeteci, bir Basın Meslek Örgütü Başkanı olarak ben bu saldırıların sebebini çok iyi biliyorum da,  Ereğli kamuoyu, basında çıkan bu yıpratma maksatlı yazıların neden 1’inci , 2’inci sıra adayları için değil de, muhalefet partisinin seçilmesi mucizelere bağlı 5’inci sıra Milletvekili adayı Müftüoğlu’nu hedef aldığına  pek anlam veremiyor… *** Bu çok duyarlı (!) gazeteci arkadaşlardan birisi tutmuş, CHP’nin 5 ‘inci sıra Milletvekili adayı Buket Müftüoğlu’nun Çayırlı Pazarındaki seçim çalışmalarına eşofmanla katıldığını kaleme alarak, vatandaşların adaya ‘Bu ne ciddiyetsizlik’ sözüyle eleştiri yönelttiğini dile getirmiş. Hadi canım sende… Müftüoğlu, Çayırlı pazarına 10 cm topuklu rugan ayakkabı ve 3 bin TL değerinde Etek-Ceket Takımla mı gitseydi? Çoğu tarım ve hayvancılıkla geçinen, asgari ücretli vatandaşın yaşadığı Çayırlı’da, Müftüoğlu’nu  asıl o zaman ‘Bu ne görgüsüzlük’ diye eleştirirdi vatandaş. Vatandaş, hangi partiden olursa olsun doğal olan, kendi gibi mütevazi bir yaşam tarzı sergileyen adayı daha çok taktir ediyor. Bu şekilde habere başlık olarak seçilen ‘Bu ne ciddiyetsizlik’  eleştirisinin vatandaştan çok yazıyı önyargı ile kaleme alan gazeteciye ait olduğu da ortaya çıkıyor… *** Diğer yandan aileden gazeteci olan bir arkadaşımızın yine CHP’nin 5’inci sıra Milletvekili adayı Buket Müftüoğlu’nun önce şoförünün hatalı park ettiği araç üzerinden gidip, ne halka duyarsızlığını, ne saygısızlığını bırakmadığı yazıda başka bir art niyet ve önyargı unsuru olsa gerek… Aynı arkadaş Müftüoğlu’ndan hırsını alamamış ya da beklentilerine cevap bulamamış olacak ki, ikinci kaleme aldığı yazıda bir psikolog edasına bürünüp, kişilik analizi yapmış ve Müftüoğlu’nu siyasetin çöplüğüne atıvermiş… Anlayacağınız her şey duygusal! *** Her şeyin duygusal olduğunu da EGD Başkanı İ.Necati Günay yaptığı açıklama ile adeta teyit etmiş. Ne demiş Ereğli’nin Basın Meslek Örgütü’nün kıymetli (!) başkanı? ‘Sen Ereğli’deki gazetecileri tanımazsan, git Kozlu’dan aday ol’ demiş ve Müftüoğlu’nun ‘Ereğli’nin adayıyım’ demeye hakkı olmadığını ileri sürerek, kimsenin Ereğli’deki gazetecileri yok sayamayacağına vurgu yapmış. Pes doğrusu!  Ben İ.Necati Günay’ı yaşını başını almış, daha aklı başında biri sanırdım… 1-) Ereğli İl oldu da bizim mi haberimiz yok? Nedir o ‘Sen Ereğli’deki gazetecileri tanımazsan, git Kozlu’dan aday ol’ sözleri filan Sayın Günay? Ulus olarak birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde, hangi partiden olursa  olsun, adayları Ereğli’nin, Zonguldak’ın, Kozlu’nun, Çaycuma, Devrek, Alaplı, Gökçebey ya da Kilimli’nin adayı olarak ayrıştırmak, bölücülük yapmak anlamına gelmez mi? Hepsi ZONGULDAK MİLLETVEKİLİ ADAYI! Değil mi? Demokrasilerin vazgeçilmez dördüncü gücü olarak kabul edilen bir Basın mensubunun, hatta Basın Meslek Örgütü Başkanı’nın bu zamanda böyle bir söylemde bulunması olsa olsa abesle iştigal etmekten başka bir şey olamaz! 2-) Seçim dönemlerinde A.Adayları olsun, Adaylar olsun tanıtım kampanyalarını istedikleri Basın Kuruluşu ya da şahısla yürütürler! Bunun için ikametlerinin bulunduğu yerleşim yerindeki Basın Meslek Örgütünden ya da onun başkanından izin almazlar diye biliyorum. Yanlış mı Sayın Günay? Yoksa Ereğli İlçesi(!) de işler farklı mı yürüyor da bizim haberimiz yok? Yoksa tüm bu önyargılı tutumunuz ve basın etiği ile bağdaşmayan bu açıklamalarınız Müftüoğlu’nun sizin beklentilerinize de cevap vermediğinden mi kaynaklanıyor acaba? 3-) Ereğli’de kimin ‘Ereğliliyim’ diyeceğine ne zamandan beri EGD başkanı ya da birkaç gazeteci karar verir oldu? 4-) Özellikle bilinmesini isterim ki, Buket Müftüoğlu’nun Avukatlığına soyunmuş değilim. Ancak bazı iddialar ve Müftüoğlu’na yönelik yıpratıcı çamur at izi kalsın hareketleri benim Müftüoğlu ile olan yakın dostluk ve arkadaşlık ilişkim üzerimden gidilerek yapıldığı için bu yazıyı kaleme alma zorunluluğu hissettim. 5-)Kazandığım paranın ya da seçim sürecinde yaptığım seçim tanıtım anlaşmasının hesabını kimseye vermediğim gibi, bunu sorma lüksüne de kimse sahip değildir! Ancak EGD Başkanı İ.Necati Günay ve onun gibi düşünen, Cam Kafe’de oturup Haber değil(!) dedikodu üreten, benim  Müftüoğlu’ndan seçim tanıtım ücreti 14 Bin TL aldığım gibi, adi ve mesnetsizce bir dedikoduyu, yayan arkadaşların merakını gidermek için yazıyorum; 6-) Her şeyden önce Buket Müftüoğlu benim çok değer verdiğim bir arkadaşım ve dostumdur. Bizde Arkadaşlık paradan çok daha değerli sayılan manevi bir kavramdır! Anlarsanız eğer… Buket’ten seçim tanıtımı ya da başka bir isim altında 14 Bin TL değil, 14 TL alan da kendi payına namussuz ve şerefsizdir, almadan aldı diyen bu dedikoduyu yayan ve günahı yokken benim üzerinden tertemiz bir insanı karalayan da namussuz ve şerefsizdir! Umarım anlaşılmıştır….