Sitenin sağında bir giydirme reklam

ERDEMİR GRUBU ‘DÜNYA KLASINDA ŞİRKET OLMA’ VİZYONUNDA HIZLA İLERLİYOR…

Ekonomi 11.05.2016 - 23:25, Güncelleme: 21.02.2023 - 15:12 8000+ kez okundu.
 

ERDEMİR GRUBU ‘DÜNYA KLASINDA ŞİRKET OLMA’ VİZYONUNDA HIZLA İLERLİYOR…

Peki, tüm dünyada sektör sıkıntılı günler yaşarken atılımda olan dev, krizi fırsata dönüştürebilecek mi? Zonguldak'ın Ereğli İlçesinde Kurulu olan Ereğli Demir Çelik Fabrikaları ve Grup Şirketleri ekonomi basınının ilgi odağı olmaya devam ediyor. Türkiye'nin saygın Ekonomi Dergilerinden  Fortune Türkiye Dergisi Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır ile yaptığı söyleşiyi manşetine taşıdı. Dünya Çelik Piyasasının sıkıntılı günler yaşadığı bir dönemde atılımda olan Erdemir Grubunun krizi fırsata dönüştürüp dönüştüremeyeceği ana temalı olan söyleşide Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır çok önemli açıklamalarda bulundu. Fortune Türkiye Dergisi'nin haberinde Pandır şu konulara açıklık getirdi; Demir- çelik sektörü zor yıllardan geçiyor. Geçtiğimiz Mart ayında Dünya Çelik Birliği (World Steel Association) açıkladığı verilere göre, dünya ham çelik üretimi 2015 yılında yüzde 2,8 gerileyerek 1 milyar 622 milyon ton olarak gerçekleşti. Türkiye'de ise üretim yüzde 7,4 düşüş gösterdi. 2016'nın ilk iki ayında ise biraz daha farklı bir trend göz­lendi. Ocak 20l6'da dünyadaki üretim yüzde 7,1 gerilerken Türkiye'de üretim yüzde 0,8 artış kaydetti. Şubat ayındaki değişimler aynı sırayla yüzde -3,3 ve yüzde 4 olarak gerçekleş­ti. Dünyadaki arzın yaklaşık yarısını sağlayan Çin ise üretimde ilk iki ayda sırasıyla yüzde 7,8 ve yüzde 4 oranında gerileme yaşadı. Tüm dünyada demir-çelik sektörünün ak­törleri ayakta kalmaya çalışırken, Ereğli Demir Çelik Fabrikaları (Erdemir) cesur hamleleri ile dikkat çekiyor. Şirket gelecekte gücünün daha da artmasını sağlayacak adımlar atıyor. Bun­lardan en güncel olanlarından biri, şubat ayın­da şirketin bağlı ortaklıklarından İsdemir'in üretimini desteklemek için ilave endüstriyel gaz ihtiyacını karşılamak, etkin ve verimli bir yönetimle maliyetleri azaltmak amacıyla, yeni bir gaz ayrıştırma tesisi kurmak üzere Alman Linde Grup ile yüzde 50 - yüzde 50 oranda bir ortaklık için niyet mektubu imzalanması. Anlaşma, Erdemir'in 50 yıllık tarihinde hayata geçireceği ilk uluslararası ortaklık. 20 aydan kısa süre içinde faaliyete geçecek bu yeni tesis sayesinde İsdemir'in oksijen üretim kapasitesi yüzde 14 ve azot üretim kapasitesi yüzde 45 oranında artmış olacak. Erdemir'in ortaklık yapacağı Linde Grup CEO'su Dr. Wolfgang Büchele, Türkiye çelik sektörü lideri Erdemir Grubu ile yapacakları bu ortaklıktan dolayı çok memnun olduklarını belirtiyor. Erdemir şimdilerde ise rotasını İtalyan çelik üreticisi Ilva'ya çevirdi. Ilva'nın özelleştirme sürecine ilişkin "daha fazla bilgi" talebi için başvuruda bulundu. Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, "liva şirketi İtalya'da daha önce özel bir şirket iken zora düştü, hükümet şirkete el koydu. Tekrar özelleştirmeye gidilecek. İhaleye girme niyeti olanlar firmayı incelesin diye bir ön araştırma safhası var. Şu an oradayız. Yani ihaleye girme konusunda karar vermek için şirketin bilanço­larına bakıyoruz" diyor. Pandır'ın 2013'ün kasım ayında Erdemir Yönetim Kurulu Başkanlığı'na geldiği günden bu yana şirketin piyasa değerinin katlandığı ve yüzde 90'm üzerinde bir artış ile 13 Nisan 2016 itibariyle 17,4 milyar TL'ye tırmandığı görülüyor. Şirketin satış gelirlerinin ise yüzde 20'nin üzerinde arttığı ve 2015 sonu itibariyle 11,9 milyar TL'ye çıktığı dikkat çekiyor. Pandır döneminde Erdemir'in kârlılığına baktığımızda da şirketin net kârının yüzde 22 yükseldiği ve 2015 sonu itibariyle 1 milyar 126 milyon TL düzeyinde gerçekleştiğini görüyoruz. Atılımlarının hızını kesmeyen Pandır'ın şirkete gelişiyse adeta bir misyon ile olmuş. Daha önce Fiat Türkiye Ülke Başkanı ve Tofaş CEO'su olarak görev yapan Pandır, "Gelirken bana verilen misyon Erdemir'i her bakımdan dünya klasında bir şirket yapma misyonuydu. Çünkü Erdemir her ne kadar 60'h 70'li yıllarda çok iyi yabancı şirketler tarafından kurulmuş olsa da ondan sonra hiç yabancı ortağı olmadı­ğından teknolojik olarak bir yere kadar gelmiş fakat yönetim sistemleri olarak dünyadaki gelişmelere pek ayak uyduramamış. Biraz içine kapalı bir şirketti. Ben önce oradan başladım" diyor. Pandır, özellikle gençlere ağırlık vererek şirketleri gençlerin çalışmak isteyeceği cazip bir merkez haline getirdiklerini vurgulayarak neler  j yaptıklarını ise şöyle anlatıyor: "Şirket kültürü­nün Y jenerasyonu dediğimiz gençlerin de bek­lentilerine uygun olması, herkese fırsat eşitliği verilmesi, kariyer planlarının olması gibi insan kaynakları ve şirket kültürü üzerine bir sürü yenilik ile başladık." Şirkette verimliliği ve per­formansı artırmak için Pandır'ın ve şirket yö­netiminin çalışmaları bu süreçte devam ediyor. Şirketi güncellemek adına performans yönetim sistemleri, kariyer yönetim sistemleri, mentorluk gibi pek çok alanda yenilikler yapılıyor.   Erdemir'de bir yandan şirket içi performans yükseltilmeye çalışılırken diğer yandan maliyetleri aşağı çekmek hedefleniyor. Bu noktada da yabancılarla işbirliği dikkat çekiyor. Pandır, Linde Grup ile yapacakları ortaklığın şirkete katkısını ise şöyle açıklıyor: "Dünyanın en büyük gaz şirketi ve gaz üretmede çok büyük bilgileri var. Gaz üretmede en önemli şey, gazın çok saf olması. Ayrıca havayı oksijene ve diğer elementlere çevirmek için oldukça büyük elektrik enerjisi harcanıyor. Çünkü havayı çok yüksek basınçlarla sıkıştırıp sıvılaştırıyorsunuz. Sıvılaştırdıktan sonra tekrar yavaş yavaş  sıvıyı gaza dönüştürürken oksijen, hidrojen gibi havanın içindeki elementler tek tek ortaya çıkıyor. Oradaki süreç çok hassas olduğundan çok fazla elektrik harcanıyor. Onların da bu konuda optimizasyonları çok iyi. Hatta bu gibi tesisleri uzaktan Avrupa'daki merkezdeki bilgisayarlarına bağlanıp devamlı ince ayar yaparak en düşük maliyetle en saf gazı çıkarma uzmanlıkları var. Biz onun için onlarla ortak olduk" diyor. Bundan 10 yıl önce özelleştirilen Erdemir, Oyak tarafından satın alın­dığında özelleştirme şartlarından biri olarak İsdemir'de yatırım yapılması gerekti­ğinden hem kapasite artırımı hem de o güne kadar olmayan yassı ürünlerin üretimi için İsdemir'de 3,5 milyar dolarlık bir yatırım yapıl­mış. Fakat 2008 krizi gelince birden bire yatı­rımlar durmuş. Şimdilerde yatırımlar yeniden raftan indiriliyor. Pandır, "Ben geldikten sonra planları beş ila 10 yılık orta ve uzun vadede planlara döktük. Stratejik planlarımızı yaptık. Şirket, nereye doğru gitsin, ne tarafa doğru yatırım yapalım diye... O sayede de bizim bir yatırım planımız oluştu. Hem insana hem ma­kineye yatırım; ikisine birden hızla başlayarak şirketi 2020 yılında vizyonumuz olan dünya klasında yapmak için uğraşıyoruz" diyor. "Dünya klasında şirket olma" vizyonuy­la 2014 yılının temmuz ayında Singapur'da kurdukları "Erdemir Asia Pacific Pte Ltd. (EAPPL)" şirketiyle çalışmalarını sürdüren Erdemir, dünya hammadde ticaret pazarlarının nabzını tutmaya da devam ediyor. Erdemir, Uzakdoğu bölgesindeki ticari faaliyetlerini yürütmek amacıyla 250 bin dolar sermaye ile kurulan yeni şirketiyle Asya-Pasifik bölgesinde daha çok satın alma ve iş geliştirme çalışmala­rına ağırlık veriyor. Erdemir, yeni yatırımlarıyla ilgili ise oldukça uzun bir listeye sahip. Pandır, yatırımları iki grupta topluyor. Birinci grupta olmazsa olmaz eskiyen tesisleri yenilemek ve fırınların içerisindeki tuğlaların birkaç senede bir değişmesi yer alıyor. Bir yüksek fırının tuğla değişimi yaklaşık 20-30 milyon doları buluyor, ikinci grupta ise ürün çeşitliliği, kapasite artırımı, darboğaz giderleri, kalite artırma gibi zorunlu olmayan ama şirketi vizyonuna götürecek yolda esas ihtiyaç olan yatırımlar bulunuyor, ikinci grupla ilgili üç konu üzerinde durduklarını belirten Pandır, "Bir tanesi maliyet düşür­me. Bizde maliyet düşürme yatırımları büyük oranda enerjiye bağımlı, ikicisi kalite artırıcı yatırımlarımız var. O da ürün kalitesinde müş­terinin istediğine bağlı olarak zaman içerisinde gelişen bazı özellikler oluyor. Onu sağlamak için sürekli bir şeyler ilave etmek gerekiyor. Sonuncusu ise ürün çeşitliliğimizi sağlamaya yönelik yatırımlar. En büyükleri de bunlar zaten. Bunlar komple yeni tesisler veya mevcut tesislerimize ilaveler demek" diyor. Tabii ki, küresel çapta demir çelik sektörü büyük sıkıntı yaşarken Erdemir'in yatırımları­na devam etmesi ve bunu küresel oyuncularla birlikte gerçekleştirmesi oldukça önemli. Peki, Erdemir'in yeni atılımları, demir çelik sektö­ründe fiyatlardaki düşüşte olmasına rağmen şirkete katkı sağlayacak mı? Nitekim, sektörle ilgili analistler oldukça temkinli. Deniz Yatırım demir çelik sektörü analisti, "Sektör karanlık bir tünelden geçiyor" diyor. Erdemir 2016 yılının ilk çeyrek bilan­çosunu, nisan ayının son haftasında açıkladı. Şirketin net satışları yüzde 11 oranında azalarak 2,5 milyar TL olurken net kârı yüzde 51,42 oranında azalarak 163 milyon TL oldu. Grubun 2016 yılı ilk çeyreğinde yassı ve uzun mamul satışları toplam yüzde 14,97 artarak 2,2 milyon ton seviyesine ulaştı. Bilanço açıklamasından sonra hisseyi de­ğerlendiren Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, şirketin kârının piyasa beklentisi olan 140 milyon TL'nin üzerinde gerçekleştiğine dikkat çekti. "Açıklanan net kâr yıllık bazda yüzde 51 gerilemeye işaret ederken, çeyreklik bazda yüzde 334'lük bir yükselişe işaret ediyor. Şirketin net dönem kârı beklen­tilerin üzerinde gerçekleşmiş olsa da, ciro ve FAVÖK tarafında beklentilere paralel gelen sonuçların hisse performansına etkisini nötr olarak değerlendiriyoruz" dedi. 16 Mart 20l6'da Ziraat Yatırım analistlerinden Şennur Kadakal ve Harun Dereli yaptıkları değerlendirmede zorlu geçen 2015 yılından sonra demir-çelik sektörü için bu yılı dengelenmenin yaşanacağı bir yıl olarak ön­görmüş ve Erdemir Grubu için "tut" önerisin­de bulunmuşlardı. 2016 birinci çeyrek bilan­çosu açıklandığında da bu tavsiyeyi korudular. İş Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Başak Dinçkoç ise Erdemir'in dağıtacağı temettüye vurgu yaparak "tut" önerisinde bulunuyor. Dinçkoç "Erdemir temettü dağıtımına (hisse başına brüt 0,3 TL) 25 Mayıs 2016'da başla­yacak. Temettü dağıtımı tek taksitte yapılacak. Dağıtılacak tutar yüzde 6 temettü verimine tekabül ediyor" diyor. Ali Pandır da 2016 yılındaki ataklarına ilişkin iyimserliğini koruyor ve 2015 yılındaki gerçekleşmelere dair farklı bir noktaya parmak basıyor. Pandır, "2015 yılında 414 milyon dolar net kâr sağladık. Bir önceki yıl 732 milyon dolardı. Bu bir düşüş gibi gözüküyor. Fakat dünyada bizim dışımızda neredeyse tüm çelik şirketleri milyarlarca dolar zarar yazdı. Dünyanın en büyük şirketi 7 küsur milyar dolar zarar etti. Çinlilerin toplamı 500 milyar dolar gibi zarar etti. Biz bu ortamda 400 milyon dolar gibi Türkiye içinde çok büyük olan bir kâr elde ettik. Bu geçen senenin şartlarında bence önce­ki yıldan çok daha büyük bir başarı" diyor. Şirketi etkileyen risklere baktığımızda ise bunların iki başlık altında toplandığını görüyoruz: Piyasa riskleri ve makroekonomik riskler. Emtia piyasalarında 2008 sonrasında başlayan fiyat riskleri 2015 sonu itibariyle ha­len devam ediyor. Özellikle Çin ve Avrupa'dan kaynaklanan kapasite fazlası, çelik fiyatları üzerinde baskı oluşturuyor. Bununla beraber Çin'in demir cevheri ihtiyacına göre şekille­nen fiyatlardaki dalgalanmalar da ürünün çeyreklik dönemler itibariyle kontratlara tabi olmasından dolayı hammadde fiyatlarında dalgalanmalara sebep oluyor. Şirketin üretim girdileri olan demir cevheri ve koklaşabilir kömür fiyatlarındaki dalgalanmalar ile üretim çıktısı olan çelik ürünlerinin fiyatın­da meydana gelen dalgalanmalar ve tedarik süreleri ile teslimat süreleri arasındaki sürecin demir çelik sektöründe diğer sektörlere göre daha uzun olmasından dolayı kâr marjlarında meydana gelebilecek dalgalanmalar, en önemli piyasa risklerinin başında geliyor. Şirketi etki­leyebilecek bir diğer önemli risk ise olumsuz makroekonomik gelişmeler. Son dönemde emtia fiyatlarında meydana gelen hızlı düşüş ve FED'in varlık alımlarını azaltması sonucun­da gelişmekte olan piyasalarda oluşan likidite daralması sebebiyle Türkiye çelik talebinde daralma ihtimali makroekonomik risklerin başında yer alıyor. Demir çelik sektörü, ülke ekonomi­leri için lokomotif görevinde. Tür­kiye bu sektörde hem üretim hem de tüketim bakımından dünyada önde gelen ülkelerden biri. Türkiye'de 32 milyon ton çelik üretiliyor. Bunun 9 milyon tonunu ise Erdemir gerçekleştiriyor. Dünyanın sekizinci büyük çelik tüketicisi olan Türkiye, özellikle 2015 yılında artan imalat sanayi üretimi, TANAP, Üçün­cü Köprü ve Üçüncü Havaalanı gibi büyük yatırımlar ile birlikte tüketimde dünya ortalamasındaki artışın üzerinde bir oran gerçek­leştirdi. Sektörde yurt içinde artan tüketim ile birlikte Erdemir Grubu'nun toplam yassı ürün satış miktarı 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 4 artarak 7,2 milyon ton seviyesine ve yurtiçi yassı satış miktarı bir önceki yıla göre yüzde 5 artarak 6,5 milyon ton seviyesine çıktı. Şirket, 2016 yılında toplam 461 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyor. Çelik üretimi tarafında yaklaşık yüzde 25-30 civarında pazar payı bulunan Erdemir'in yassı ürünler­deki pazar payı yüzde 45 civarında. Bunun en önemli nedeni yassı ürünlerde oyuncu sayısının az olması. Pandır, "Türkiye'de 30 tane çelik üreticisi var. Onların da çoğu inşaat demiri yapıyor. Biz yapmıyoruz. Ama onlar da çelikçi diye geçtiği için toplam 30 küsur milyon ton civarı içinde bizim 9 milyon tonun payı yüzde 30 seviyelerinde. Ama yassı olarak Türkiye'de yapılan veya satılan 15 milyon ton bulunuyor. Bizim 7,5 milyon tonla aşağı yuka­rı yüzde 50'ye yakın payımız var" diyor. Şirket, yassı üründe pazar payını artırmak yerine mevcut tonaj olarak pazar payı aynı kalmak üzere daha katma değerli ürünler yaparak, daha fazla ürün çeşitlendirmesine yönelerek aynı tonajın içinde genişlemeye çalışıyor. Erdemir önümüzdeki beş yıl içerisinde kapasitesini her sene yüzde 5 verimlilik ile artırmayı hedefliyor. Şirket, yurtdışında özel­likle Akdeniz Havzası, Güney Avrupa ve Doğu Avrupa'da bir fırsat olursa tesis alma ve orada büyüme konusunda değerlendirme yapmayı planlıyor.  

Peki, tüm dünyada sektör sıkıntılı günler yaşarken atılımda olan dev, krizi fırsata dönüştürebilecek mi?

Zonguldak'ın Ereğli İlçesinde Kurulu olan Ereğli Demir Çelik Fabrikaları ve Grup Şirketleri ekonomi basınının ilgi odağı olmaya devam ediyor.

Türkiye'nin saygın Ekonomi Dergilerinden  Fortune Türkiye Dergisi Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır ile yaptığı söyleşiyi manşetine taşıdı.

Dünya Çelik Piyasasının sıkıntılı günler yaşadığı bir dönemde atılımda olan Erdemir Grubunun krizi fırsata dönüştürüp dönüştüremeyeceği ana temalı olan söyleşide Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır çok önemli açıklamalarda bulundu.

Fortune Türkiye Dergisi'nin haberinde Pandır şu konulara açıklık getirdi;

Demir- çelik sektörü zor yıllardan geçiyor. Geçtiğimiz Mart ayında Dünya Çelik Birliği (World Steel Association) açıkladığı verilere göre, dünya ham çelik üretimi 2015 yılında yüzde 2,8 gerileyerek 1 milyar 622 milyon ton olarak gerçekleşti. Türkiye'de ise üretim yüzde 7,4 düşüş gösterdi. 2016'nın ilk iki ayında ise biraz daha farklı bir trend göz­lendi. Ocak 20l6'da dünyadaki üretim yüzde 7,1 gerilerken Türkiye'de üretim yüzde 0,8 artış kaydetti. Şubat ayındaki değişimler aynı sırayla yüzde -3,3 ve yüzde 4 olarak gerçekleş­ti. Dünyadaki arzın yaklaşık yarısını sağlayan Çin ise üretimde ilk iki ayda sırasıyla yüzde 7,8 ve yüzde 4 oranında gerileme yaşadı.

Tüm dünyada demir-çelik sektörünün ak­törleri ayakta kalmaya çalışırken, Ereğli Demir Çelik Fabrikaları (Erdemir) cesur hamleleri ile dikkat çekiyor. Şirket gelecekte gücünün daha da artmasını sağlayacak adımlar atıyor. Bun­lardan en güncel olanlarından biri, şubat ayın­da şirketin bağlı ortaklıklarından İsdemir'in üretimini desteklemek için ilave endüstriyel gaz ihtiyacını karşılamak, etkin ve verimli bir yönetimle maliyetleri azaltmak amacıyla, yeni bir gaz ayrıştırma tesisi kurmak üzere Alman Linde Grup ile yüzde 50 - yüzde 50 oranda bir ortaklık için niyet mektubu imzalanması. Anlaşma, Erdemir'in 50 yıllık tarihinde hayata geçireceği ilk uluslararası ortaklık. 20 aydan kısa süre içinde faaliyete geçecek bu yeni tesis sayesinde İsdemir'in oksijen üretim kapasitesi yüzde 14 ve azot üretim kapasitesi yüzde 45 oranında artmış olacak. Erdemir'in ortaklık yapacağı Linde Grup CEO'su Dr. Wolfgang Büchele, Türkiye çelik sektörü lideri Erdemir Grubu ile yapacakları bu ortaklıktan dolayı çok memnun olduklarını belirtiyor.

Erdemir şimdilerde ise rotasını İtalyan çelik üreticisi Ilva'ya çevirdi. Ilva'nın özelleştirme sürecine ilişkin "daha fazla bilgi" talebi için başvuruda bulundu. Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, "liva şirketi İtalya'da daha önce özel bir şirket iken zora düştü, hükümet şirkete el koydu. Tekrar özelleştirmeye gidilecek. İhaleye girme niyeti olanlar firmayı incelesin diye bir ön araştırma safhası var. Şu an oradayız. Yani ihaleye girme konusunda karar vermek için şirketin bilanço­larına bakıyoruz" diyor.

Pandır'ın 2013'ün kasım ayında Erdemir Yönetim Kurulu Başkanlığı'na geldiği günden bu yana şirketin piyasa değerinin katlandığı ve yüzde 90'm üzerinde bir artış ile 13 Nisan 2016 itibariyle 17,4 milyar TL'ye tırmandığı görülüyor. Şirketin satış gelirlerinin ise yüzde 20'nin üzerinde arttığı ve 2015 sonu itibariyle 11,9 milyar TL'ye çıktığı dikkat çekiyor. Pandır döneminde Erdemir'in kârlılığına baktığımızda da şirketin net kârının yüzde 22 yükseldiği ve 2015 sonu itibariyle 1 milyar 126 milyon TL düzeyinde gerçekleştiğini görüyoruz.

Atılımlarının hızını kesmeyen Pandır'ın şirkete gelişiyse adeta bir misyon ile olmuş. Daha önce Fiat Türkiye Ülke Başkanı ve Tofaş CEO'su olarak görev yapan Pandır, "Gelirken bana verilen misyon Erdemir'i her bakımdan dünya klasında bir şirket yapma misyonuydu. Çünkü Erdemir her ne kadar 60'h 70'li yıllarda çok iyi yabancı şirketler tarafından kurulmuş olsa da ondan sonra hiç yabancı ortağı olmadı­ğından teknolojik olarak bir yere kadar gelmiş fakat yönetim sistemleri olarak dünyadaki gelişmelere pek ayak uyduramamış. Biraz içine kapalı bir şirketti. Ben önce oradan başladım" diyor.

Pandır, özellikle gençlere ağırlık vererek şirketleri gençlerin çalışmak isteyeceği cazip bir merkez haline getirdiklerini vurgulayarak neler  j yaptıklarını ise şöyle anlatıyor: "Şirket kültürü­nün Y jenerasyonu dediğimiz gençlerin de bek­lentilerine uygun olması, herkese fırsat eşitliği verilmesi, kariyer planlarının olması gibi insan kaynakları ve şirket kültürü üzerine bir sürü yenilik ile başladık." Şirkette verimliliği ve per­formansı artırmak için Pandır'ın ve şirket yö­netiminin çalışmaları bu süreçte devam ediyor. Şirketi güncellemek adına performans yönetim sistemleri, kariyer yönetim sistemleri, mentorluk gibi pek çok alanda yenilikler yapılıyor.

 

Erdemir'de bir yandan şirket içi performans yükseltilmeye çalışılırken diğer yandan maliyetleri aşağı çekmek hedefleniyor. Bu noktada da yabancılarla işbirliği dikkat çekiyor. Pandır, Linde Grup ile yapacakları ortaklığın şirkete katkısını ise şöyle açıklıyor: "Dünyanın en büyük gaz şirketi ve gaz üretmede çok büyük bilgileri var. Gaz üretmede en önemli şey, gazın çok saf olması. Ayrıca havayı oksijene ve diğer elementlere çevirmek için oldukça büyük elektrik enerjisi harcanıyor. Çünkü havayı çok yüksek basınçlarla sıkıştırıp sıvılaştırıyorsunuz. Sıvılaştırdıktan sonra tekrar yavaş yavaş  sıvıyı gaza dönüştürürken oksijen, hidrojen gibi havanın içindeki elementler tek tek ortaya çıkıyor. Oradaki süreç çok hassas olduğundan çok fazla elektrik harcanıyor. Onların da bu konuda optimizasyonları çok iyi. Hatta bu gibi tesisleri uzaktan Avrupa'daki merkezdeki bilgisayarlarına bağlanıp devamlı ince ayar yaparak en düşük maliyetle en saf gazı çıkarma uzmanlıkları var. Biz onun için onlarla ortak olduk" diyor.

Bundan 10 yıl önce özelleştirilen Erdemir, Oyak tarafından satın alın­dığında özelleştirme şartlarından biri olarak İsdemir'de yatırım yapılması gerekti­ğinden hem kapasite artırımı hem de o güne kadar olmayan yassı ürünlerin üretimi için İsdemir'de 3,5 milyar dolarlık bir yatırım yapıl­mış. Fakat 2008 krizi gelince birden bire yatı­rımlar durmuş. Şimdilerde yatırımlar yeniden raftan indiriliyor. Pandır, "Ben geldikten sonra planları beş ila 10 yılık orta ve uzun vadede planlara döktük. Stratejik planlarımızı yaptık. Şirket, nereye doğru gitsin, ne tarafa doğru yatırım yapalım diye... O sayede de bizim bir yatırım planımız oluştu. Hem insana hem ma­kineye yatırım; ikisine birden hızla başlayarak şirketi 2020 yılında vizyonumuz olan dünya klasında yapmak için uğraşıyoruz" diyor.

"Dünya klasında şirket olma" vizyonuy­la 2014 yılının temmuz ayında Singapur'da kurdukları "Erdemir Asia Pacific Pte Ltd. (EAPPL)" şirketiyle çalışmalarını sürdüren Erdemir, dünya hammadde ticaret pazarlarının nabzını tutmaya da devam ediyor. Erdemir, Uzakdoğu bölgesindeki ticari faaliyetlerini yürütmek amacıyla 250 bin dolar sermaye ile kurulan yeni şirketiyle Asya-Pasifik bölgesinde daha çok satın alma ve iş geliştirme çalışmala­rına ağırlık veriyor.

Erdemir, yeni yatırımlarıyla ilgili ise oldukça uzun bir listeye sahip. Pandır, yatırımları iki grupta topluyor. Birinci grupta olmazsa olmaz eskiyen tesisleri yenilemek ve fırınların içerisindeki tuğlaların birkaç senede bir değişmesi yer alıyor. Bir yüksek fırının tuğla değişimi yaklaşık 20-30 milyon doları buluyor, ikinci grupta ise ürün çeşitliliği, kapasite artırımı, darboğaz giderleri, kalite artırma gibi zorunlu olmayan ama şirketi vizyonuna götürecek yolda esas ihtiyaç olan yatırımlar bulunuyor, ikinci grupla ilgili üç konu üzerinde durduklarını belirten Pandır, "Bir tanesi maliyet düşür­me. Bizde maliyet düşürme yatırımları büyük oranda enerjiye bağımlı, ikicisi kalite artırıcı yatırımlarımız var. O da ürün kalitesinde müş­terinin istediğine bağlı olarak zaman içerisinde gelişen bazı özellikler oluyor. Onu sağlamak için sürekli bir şeyler ilave etmek gerekiyor. Sonuncusu ise ürün çeşitliliğimizi sağlamaya yönelik yatırımlar. En büyükleri de bunlar zaten. Bunlar komple yeni tesisler veya mevcut tesislerimize ilaveler demek" diyor.

Tabii ki, küresel çapta demir çelik sektörü büyük sıkıntı yaşarken Erdemir'in yatırımları­na devam etmesi ve bunu küresel oyuncularla birlikte gerçekleştirmesi oldukça önemli. Peki, Erdemir'in yeni atılımları, demir çelik sektö­ründe fiyatlardaki düşüşte olmasına rağmen şirkete katkı sağlayacak mı? Nitekim, sektörle ilgili analistler oldukça temkinli. Deniz Yatırım demir çelik sektörü analisti, "Sektör karanlık bir tünelden geçiyor" diyor.

Erdemir 2016 yılının ilk çeyrek bilan­çosunu, nisan ayının son haftasında açıkladı. Şirketin net satışları yüzde 11 oranında azalarak 2,5 milyar TL olurken net kârı yüzde 51,42 oranında azalarak 163 milyon TL oldu. Grubun 2016 yılı ilk çeyreğinde yassı ve uzun mamul satışları toplam yüzde 14,97 artarak 2,2 milyon ton seviyesine ulaştı.

Bilanço açıklamasından sonra hisseyi de­ğerlendiren Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, şirketin kârının piyasa beklentisi olan 140 milyon TL'nin üzerinde gerçekleştiğine dikkat çekti. "Açıklanan net kâr yıllık bazda yüzde 51 gerilemeye işaret ederken, çeyreklik bazda yüzde 334'lük bir yükselişe işaret ediyor. Şirketin net dönem kârı beklen­tilerin üzerinde gerçekleşmiş olsa da, ciro ve FAVÖK tarafında beklentilere paralel gelen sonuçların hisse performansına etkisini nötr olarak değerlendiriyoruz" dedi.

16 Mart 20l6'da Ziraat Yatırım analistlerinden Şennur Kadakal ve Harun Dereli yaptıkları değerlendirmede zorlu geçen 2015 yılından sonra demir-çelik sektörü için bu yılı dengelenmenin yaşanacağı bir yıl olarak ön­görmüş ve Erdemir Grubu için "tut" önerisin­de bulunmuşlardı. 2016 birinci çeyrek bilan­çosu açıklandığında da bu tavsiyeyi korudular. İş Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Başak Dinçkoç ise Erdemir'in dağıtacağı temettüye vurgu yaparak "tut" önerisinde bulunuyor. Dinçkoç "Erdemir temettü dağıtımına (hisse başına brüt 0,3 TL) 25 Mayıs 2016'da başla­yacak. Temettü dağıtımı tek taksitte yapılacak. Dağıtılacak tutar yüzde 6 temettü verimine tekabül ediyor" diyor.

Ali Pandır da 2016 yılındaki ataklarına ilişkin iyimserliğini koruyor ve 2015 yılındaki gerçekleşmelere dair farklı bir noktaya parmak basıyor. Pandır, "2015 yılında 414 milyon dolar net kâr sağladık. Bir önceki yıl 732 milyon dolardı. Bu bir düşüş gibi gözüküyor. Fakat dünyada bizim dışımızda neredeyse tüm çelik şirketleri milyarlarca dolar zarar yazdı. Dünyanın en büyük şirketi 7 küsur milyar dolar zarar etti. Çinlilerin toplamı 500 milyar dolar gibi zarar etti. Biz bu ortamda 400 milyon dolar gibi Türkiye içinde çok büyük olan bir kâr elde ettik. Bu geçen senenin şartlarında bence önce­ki yıldan çok daha büyük bir başarı" diyor.

Şirketi etkileyen risklere baktığımızda ise bunların iki başlık altında toplandığını görüyoruz: Piyasa riskleri ve makroekonomik riskler. Emtia piyasalarında 2008 sonrasında başlayan fiyat riskleri 2015 sonu itibariyle ha­len devam ediyor. Özellikle Çin ve Avrupa'dan

kaynaklanan kapasite fazlası, çelik fiyatları üzerinde baskı oluşturuyor. Bununla beraber Çin'in demir cevheri ihtiyacına göre şekille­nen fiyatlardaki dalgalanmalar da ürünün çeyreklik dönemler itibariyle kontratlara tabi olmasından dolayı hammadde fiyatlarında dalgalanmalara sebep oluyor. Şirketin üretim girdileri olan demir cevheri ve koklaşabilir kömür fiyatlarındaki dalgalanmalar ile üretim çıktısı olan çelik ürünlerinin fiyatın­da meydana gelen dalgalanmalar ve tedarik süreleri ile teslimat süreleri arasındaki sürecin demir çelik sektöründe diğer sektörlere göre daha uzun olmasından dolayı kâr marjlarında meydana gelebilecek dalgalanmalar, en önemli piyasa risklerinin başında geliyor. Şirketi etki­leyebilecek bir diğer önemli risk ise olumsuz makroekonomik gelişmeler. Son dönemde emtia fiyatlarında meydana gelen hızlı düşüş ve FED'in varlık alımlarını azaltması sonucun­da gelişmekte olan piyasalarda oluşan likidite daralması sebebiyle Türkiye çelik talebinde daralma ihtimali makroekonomik risklerin başında yer alıyor.

Demir çelik sektörü, ülke ekonomi­leri için lokomotif görevinde. Tür­kiye bu sektörde hem üretim hem de tüketim bakımından dünyada önde gelen ülkelerden biri. Türkiye'de 32 milyon ton çelik üretiliyor. Bunun 9 milyon tonunu ise Erdemir gerçekleştiriyor. Dünyanın sekizinci büyük çelik tüketicisi olan Türkiye, özellikle 2015 yılında artan imalat sanayi üretimi, TANAP, Üçün­cü Köprü ve Üçüncü Havaalanı gibi büyük yatırımlar ile birlikte tüketimde dünya ortalamasındaki artışın üzerinde bir oran gerçek­leştirdi. Sektörde yurt içinde artan tüketim ile birlikte Erdemir Grubu'nun toplam yassı ürün satış miktarı 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 4 artarak 7,2 milyon ton seviyesine ve yurtiçi yassı satış miktarı bir önceki yıla göre yüzde 5 artarak 6,5 milyon ton seviyesine çıktı.

Şirket, 2016 yılında toplam 461 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyor. Çelik üretimi tarafında yaklaşık yüzde 25-30 civarında pazar payı bulunan Erdemir'in yassı ürünler­deki pazar payı yüzde 45 civarında. Bunun en önemli nedeni yassı ürünlerde oyuncu sayısının az olması. Pandır, "Türkiye'de 30 tane çelik üreticisi var. Onların da çoğu inşaat demiri yapıyor. Biz yapmıyoruz. Ama onlar da çelikçi diye geçtiği için toplam 30 küsur milyon ton civarı içinde bizim 9 milyon tonun payı yüzde 30 seviyelerinde. Ama yassı olarak Türkiye'de yapılan veya satılan 15 milyon ton bulunuyor. Bizim 7,5 milyon tonla aşağı yuka­rı yüzde 50'ye yakın payımız var" diyor. Şirket, yassı üründe pazar payını artırmak yerine mevcut tonaj olarak pazar payı aynı kalmak üzere daha katma değerli ürünler yaparak, daha fazla ürün çeşitlendirmesine yönelerek aynı tonajın içinde genişlemeye çalışıyor.

Erdemir önümüzdeki beş yıl içerisinde kapasitesini her sene yüzde 5 verimlilik ile artırmayı hedefliyor. Şirket, yurtdışında özel­likle Akdeniz Havzası, Güney Avrupa ve Doğu Avrupa'da bir fırsat olursa tesis alma ve orada büyüme konusunda değerlendirme yapmayı planlıyor.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve batikaradenizhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.