31 Mart mahalli idareler seçimlerinde Kozlu Belediye Başkanı seçilen Altuğ Dökmeci kendisine oy vermeyenlerle hesaplaşmaya devam ediyor.

Belediye Başkanlığı makamını, kendisine oy vermeyenlerle hesaplaşma makamı, geçmiş yönetim ve ona yakın olanlardan intikam ve rövanş alma makamı olarak gören Dökmeci, göreve geldikten bir ay sonra Bektaş döneminde işe alınan 31 işçiyi işten çıkartmıştı.

Seçim döneminde işçi çıkartmayacağına dair söz vermesine rağmen 31 kişiyi işten çıkaran Dökmeci, sorumluluğu da eski Belediye Başkanı Ali Bektaş’a yükleyerek, işten çıkarmaların sınırlı süreli işe alım sözleşmelerinden kaynaklandığını dile getirmişti.

Oysaki Dökmeci, sözleşmelerini yenilemeyerek işten çıkardığı işçilerin yerine hızla seçim döneminde söz verdiği kendisine yakın kişileri almaya başladı.

Bu öyle bir alım ki, Dökmeci’ye destek verenler işe ihtiyacı olan birçok kişi tarafından eleştirilmeye başladı bile.

Neden mi?

Çünkü Dökmeci işe alımlara kendisine en yakın olanlardan başladı ve aynı aileden ikişer kişiyi işe alarak tepkileri üzerine çekti.

Başka kimler var dersiniz?

Kimler yok ki?

Seçim sürecinde yanında gezdirdiği taksicinin çocuğu, yeğeni, aynı aileden iki kişi mi dersin?

İlçe Başkanının torpili ile listeye girip Belediye Meclis Üyesi olan eniştesinin kızı mı?

Kimler kimler…

Sırf kendi yandaşı değil diye 31 kişiyi işten attı, bakalım yerine kaç tane yandaş dolduracak?

Onları da tek tek kamuoyu ile paylaşacağız.

Ama bu durum seçimden önce hak, hukuk, adaletten bahseden,

Seçimden sonra Altuğ Dökmeci’nin yaptığı ve kendi çıkarlarına hizmet eden, haksız ve adaletsiz uygulamaları meşru gören bazılarını rahatsız edecek.

Şimdiden sosyal medyadan sallamaya başladılar.

Demek ki, bunların hak, hukuk, adalet, eşit hizmet anlayışları kendi menfaatlerine hizmet edilmesinden geçiyormuş…

Başkası yandaşına hizmet eder, menfaat sağlarsa yanlış, bunlar ederse doğru!

Başkaları yaparsa harami, bunlar yaparsa helali,

Öylemi?

Ama şunu unutuyorlar;

İki gün sonra bunları o koltuklara oturtan, o makamlara gelmelerini sağlayan vatandaş çıkar şunu söyler;

‘Hani sizden öncekilerin yaptığı yanlıştı? Öyle diyerek geldiniz bizden oy istediniz. Biz size kendi çoluk çocuğunuzu, eşinizi dostunuzu işe sokasınız, menfaat sağlayasınız diye mi oy verdik? Görünen o ki değişen bir şey yok! Koltukta oturanın yakınında olmayan sıradan vatandaş yine makûs kaderine boyun eğecek.’

O zaman ne diyeceksiniz?

Şimdi biz bunları yazdığımız için mi suçlu oluyoruz?

Sıkıntı yok, biz doğruları yazmaya ve halkı doğru bilgilendirmeye devam edeceğiz.