AKIN HAKKINDA KONUŞANLARIN AĞZININ PAYINI VERDİ

Akın:’Yorulduk, yordular bizi…’

CHP Milletvekili adayı Harun Akın 14 Nisan günü partisinin İl teşkilatında düzenlediği basın toplantısında hakkındaki eleştirilere sert cevap verdi

7 Haziran seçimlerinde partisinin başarılı olması için el ele kol kola mücadele edeceklerini ifade eden Akın, 1996 yılından bu yana da önseçim isteyen biri olduğunu hatırlatarak, kendisi hakkında yapılan eleştirilere, “Keşke Ankara’dan işleri bitirebilen bir siyasetçi olsaydım. Bir türlü o beceriye ulaşamadım. Şimdi bana diyorlar ki ‘Harun Akın Ankara’dan işleri bitirir, Zonguldak’ta iptal ettirir’ keşke öyle olsaymışım” sözleriyle tepki gösterdi.

CHP’nin 7 Mart’ta yapılan eğilim yoklamasından 7 Nisan tarihine kadar ki süreçte gerek imzasız açıklamalar, gerekse sosyal medyada çıkan paylaşımlardan yorulduğunu ifade eden Harun Akın “Altına imza atılan her bildiri başımın üstünde yeri var, imza atmıyorsan korkaksın, ima yoluyla konuşuyorsan da korkaksın. Bunların hepsi 7 Mart’la 7 Nisan arası oldu” dedi.

Dün parti binasına gelen CHP 4. sıra Milletvekili adayı Harun Akın, CHP İl Başkanı Ertuğrul Koltuk, Merkez İlçe Başkanı Cemal Şahin ve partililerle birlikte basın toplantısı düzenledi.

CHP İl Başkanı Ertuğrul Koltuk’un çağrısı üzerine geçtiğimiz hafta içerisinde CHP’li Milletvekili adaylarının toplantısına rahatsızlığı nedeniyle katılamadığını belirten Akın, 7 Haziran seçimleri için çalışmalara başlayacaklarını söyledi.

CHP’nin 4’ncü sıra adayı gösterildiğine işaret eden Harun Akın, “İl başkanlığımızın çağrısı üzerine burada olmam gerekiyordu. Ama hepimiz yaşıyoruz, çok ağır bir grip geçirdim, katılamadım. Toplantımızın amacı malum, milletvekili adaylarımız partimizi ziyaret etmişti, ben eksik kalmıştım. Onu tamamlıyorum, bu vesileyle de bir-iki şey de söylemek isterim. 2015’de gerçekten Türkiye Cumhuriyeti belki de yaşayacağı en önemli bir seçimi yaşayacak. 2015 seçimleri hepimizin bütün partileri içine alarak söylüyorum. Her partinin, siyasetçisinin bireysel hedeflerinden, bireysel beklentilerin ötesinde çok önemli bir seçim. Bunu böyle koyunca birçok şey önemini yitiriyor. Birçok sorun, birçok mesele önemini yitiriyor. O yüzden biz 2015’i eğer hayatımıza, çoluk çocuğumuza, kendimize biraz kendimizi sorumlu hissediyorsak bu ülkeye karşı, Atatürk’ün Cumhuriyetine karşı biraz sorumluluğumuz varsa 2015’de hepimiz çok ciddi performans göstermemiz gerekiyor” diye konuştu.

 Zonguldak’ın bir ülkede sayılabilecek birçok özelliklere sahip bir kent olduğunu belirten Harun Akın şöyle devam etti: “Kömür burada, çelik burada, tarım, turizm var, deniz, limanlar var. Vadisi var işlenmemiş, havalimanı var hepsi var. Ama bakıyoruz karşılığında Zonguldak Türkiye’nin en büyük köyü olma noktasında hızla gidiyor. Burada ciddi bir problem var siyaset adına.

“BÖYLE TALİHSİZ KENT OLABİLİR Mİ”

Kendisinin 2002’de milletvekili olduğunu, AKP’nin de aynı tarihte hükümet olduğuna dikkat çeken Harun Akın, 13 yıllık bir sürede Zonguldak’ın AKP hükümetinden hiçbir kazanım elde edemediğini öne sürdü.

Akın, şunları kaydetti: “AKP hükümetinin 13 yıldır Zonguldak’ta bir dikili ağacını bana söyleyebilir misiniz. Valiliğin, Özel İdare’nin yaptığı rutin hizmetleri bir kenara bırakın, orada zaten kim iktidar olsa rutin, sistemin yapması gereken hizmetler, İl Genel Meclisi’nin yaptığı hizmetlerdir. Onun haricinde Zonguldak’ın girişinden, çıkışından ben 50’yi devirdim Ereğli’den de girsem, Ankara’dan da girsem Zonguldak’a girerken iş makinesinin olmadığı, kamyonlarının olmadığı, bir yerlerin kazılmadığı, yolların bittiği bir Zonguldak hiç görebildik mi? Böyle bir talihsiz kent olabilir mi? En son Soma’da yaşananlardan sonra ilimiz parlamentoda bile tartışılmadı. Soma madencilerine çıkarılan haklar yine burada mütevazi davranmayacağım, bizim buradan seslendirmelerimizle Zonguldak madencileri işin içine girdi. Zonguldak’ta şehit olan madenciler o haklardan yararlandı. Benim bireysel hiç biri ile işim yok, benim derdim Zonguldak. İnşallah İl başkanlıkları, adayları, bütün partilerin birçok aday arkadaşımız var. Geçmişte bakanlık yapan var, yeni bakanlık yapmak isteyenler var, hevesle söylüyorlar. Bana bunun cevabını versinler. Zonguldak adına da bence 7 Haziran’ın da yaşayacağımız seçimler çok önemli. O yüzden hep beraber el ele, omuz omuza bunu hep söylüyoruz, bunu günü kurtarmak için de söylemiyoruz. Bunu anlayan anlıyor, elimizi tutuyorlar, kolumuza giriyorlar, anlamayan da anlamıyor. Kendi partimden de anlamayan oluyor, dışarıdan da anlamayan oluyor. Onların da kafalarına sokana kadar da devam edecek bu çalışmalarımız. Çünkü siyaset hepimizin belli yarışları yaptıktan sonra onu unutarak el ele kol kola girme sanatıdır. Onu becerebiliyorsak zaten toplumda parti içinde, parti dışında itibar görüyorsunuz”

 “2 İLÇEMİZ İMZA ATSALARDI BİZ, HÂKİM HUZURUNDA ÖNSEÇİM YAPARDIK”

 Milletvekili seçimleriyle ilgili ön seçim istediklerini yineleyen Harun Akın, şöyle devam etti: “Oysaki biz bu sürecin başında, Kasım’da yaşadığımız il kongresinde zaten söylemiştik. O yüzden kısa süreli il başkanlığımı sorun görmemiştim kendimce, o gün kongrede de bunu ifade etmiştim. Demiştim ki, ‘evet sıkıntılı bir dönemde il başkanlığına aday oluyorum ama önümüzdeki dönemde, Milletvekili seçimlerinde önseçim yaparsak, hakim huzurunda yaparsak ben de aday olurum’ demiştim. O günkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin delegeleri beni ve arkadaşlarımı seçmişti. Sonra göreve geldik, bu konuda tabii ki ben Genel Merkez genelgesine göre istifa etmek zorundaydım. Ertuğrul Koltuk arkadaşım yerime göreve devam etti. Kendilerinin başkanlığında bütün ilçelere bu görüşler alındı bir tek Ereğli ve Devrek hakim huzurunda önseçim konusunda imza atmadı ve Zonguldak’ta eğilim yoklaması kararı çıktı. Tabi ki bunları sadece söyleyip geçiyoruz, takılmıyoruz. En başında söyledik, meselenin aslı 7 Haziran’daki Türkiye ve Zonguldak’ın durumudur. Bu iki ilçemiz, örneğin il başkanlığımız ve diğer ilçelerin hakim huzurunda önseçim kararına imza atsalardı biz Zonguldak’ta net söylüyorum, hakim huzurunda önseçim yapardık. Bunu söyleyerek eğilim yoklamasına mı karşıyız, hayır. Bunu da kabul ettik, dedik ki, bu da en azından 10 bin 500 üyenin görüşüne başvurma yöntemidir. Bunu da kabul ettik, başımızın üstüne koyduk. Sorun yapmadık, Ereğli örgütümüzün kendine göre istekleri vardı, olabilir dedik. Hiçbir ilçemizle bunun kavgasını yapmadık ama keşke böyle bir anlayışın içinde örgütlü olarak bir bütün hareket edebilseydik. Bunun modelleri vardır siyasette. Genel Merkez sana bir yöntem belirler sen onu kabul edersin, etmezsin. Etmezsen direncini koyarsın Genel Merkez’de senin dediğini yapar. Ben 40 günlük il başkanlığımızda bu anlayışa sarıldığımız için çok mutluyuz, çok huzurluyuz. Çünkü 10 bin 500 üyemize giderek bir irade ortaya çıktı”

 

‘EĞER BİZ 7 MART’TA HAKİM HUZURUNDA SEÇİM YAPSAYDIK YORULUR MUYDUK’

 

1995 yılında il Başkanı olduğunu, 1996 yılında Zonguldak, Kilimli ve Güneşli’de ara seçim yaptıklarını, 2002’de Milletvekili olarak TBMM’sine gittiğini belirten Akın, kendisi hakkındaki yapılan eleştirilere de yanıt verdi. Akın “Sanki önseçimden kaçan, ‘Harun Akın hiç önseçim istemez’ ‘Ankara’da şu noktada’ Keşke Ankara’dan işleri bitirebilen bir siyasetçi olsaydım. Bir türlü o beceriye ulaşamadım. Şimdi bana diyorlar ya ‘Harun Akın Ankara’dan işleri bitirir, Zonguldak’ta iptal ettirir’ keşke öyle olsaymışım. Oysa ki tam tersi. Hep gücümü sizlerden aldım, Zonguldak’tan aldım ama bir yere kadar geliyor ondan sonra gücüm yetmiyor. Onu da 7 Haziran’dan sonra konuşuruz. Nedir o güç yetmeyen, yeten. Niye yetmiyor o günden sonra konuşuruz. Bugün bunları konuşmanın da hiçbir faydası yok. Ben Harun Akın olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem demokratikleşme siyasetine, bu süreci o yüzden anlattım. Bugünkü eğilim yoklamasında da bizim katkımız var. Ben 2002’de bu bahsettiğim süreçten sonra 2007’de yokum merkez yoklama. 2011’de yokum merkez yoklama. 2015’de varım, eğilim yoklaması üyenin görüşü. Sizlerden inşallah bundan sonra kontenjanı kaldırtarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin bundan sonraki Milletvekili seçimlerinde hakim huzurunda adam gibi hiç müdahalesiz o akşam ilan edilecek bir önseçim. 7 Mart’ta biz eğilim yoklamasını bitirdik, 7 Nisan’a kadar partimiz nasıl yoruldu. Eğer biz 7 Mart’ta hakim huzurunda seçim yapsaydık yorulur muyduk? Bir aydır da çalışmalara başlamıştık. Yorulduk, yordular bizi. Bir arkadaşım reytingini yükseltecek diye yoruyor, birisi hiçbir günahı olmayan arkadaşımızın özel hayatına müdahale ediyor. Kimisi il başkanına müdahale ediyor, isimsiz bir takım açıklamalar. Yaşamadık mı bunları, bir ayda olmadı mı onlar. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüzüğünde açıktır. CHP il yönetimi, ilçe yönetimi komisyon kurar, çalışma grupları kurar ama hepsinin ismi vardır. Altına imza atan açıklama, altına imza atılan her bildiri başımın üstünde yeri var, imza atmıyorsan korkaksın, ima yoluyla konuşuyorsan da korkaksın. Bunların hepsi 7 Mart’la, 7 Nisan arası oldu. Bu arkadaşlarımın, bu örgütün bu kadar yorulmasına, bu kadar sinir sistemlerinin bozulmasına gerek var mıydı? Bunu kim yapıyor, neden yapıyor? Ne için yapıyoruz. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Bir yeri ele geçirmek için birbirimizi bu kadar ezerek, buradan yorgun çıkarak halkın karşısına nasıl gideriz.” Şeklinde konuştu