1990’lı yıllarda Anap döneminde hayali ihracatçılar vardı.

Hurda, odun,plastik ne varsa gemilere yükleyip katma değeri olan mal satmış gibi fatura kesip, devletten vergi iadesi alırlardı.

Yani devleti dolandırırlar,

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yerlerdi.

Yedikleri yanına kar kaldı mı bilinmez ama Allah’ın da bir adaleti var!

Şimdi Kozlu’da hayali dosyacılar türedi!

‘O da ne?’ diyeceksiniz.

O da belediyeyi dolandırma yöntemi!

İş içerden satın alınan kişilerle kılıfına uyduruluyor.

Yapılmayan işlerin,

Ya da daha önce yapılmış işlerin,

İçerdeki kişiler tarafından müteahhit adına dosyası hazırlanıp,

Devletten parası alınıyor.

E tabi dosyayı yapanların hisseleri de otomatik olarak ödeniyor.

Yani ‘hayali ihracatın’ yeni modeli. 

Ondan sonra da herif konuşuyor, ‘benim her şeyim açık git çıkarttır incele. Belediyeyi çalanın,devletin bir lisrasını yiyenin…’ diyor!

Aklıma bir atasözü geldi;

‘Hırsız içten olunca, kapı kilit tutmazmış!’ 

Acele yok!

Ben beklemeyi severim…

Son zamanlarda 12 tane daha hayali dosya yapıldığı sokakta bile konuşulmaya başladıysa...

Allah Kerim’dir!

Devlet eninde sonunda bu işe bir el atar da,

Görürüz şimdi o tatlı tatlı yiyenlerin acı acı çıkarmalarını…